Muğla Köyceğiz’de doğdum, İlk ve orta okulu Köyceğiz’de, liseyi İzmir Kız Lisesi’nde okudum.
Tıp fakültesini tamamladıktan sonra hekim olarak çalışırken asıl ilgimin hastalıkların önlenmesi ve toplumsal anlamda da sağlığa ulaşabilmek olduğunu fark ederek bir önleyici hekimlik çalışması olan Halk Sağlığı alanında doktora yaptım. Öğrenmek kadar öğrendiklerimi paylaşmayı ve hatta birlikte öğrenmeyi de çok seviyorum. Hekim eğiticisi olarak farklı bölgelerde çalıştım. Birlikte öğrenen ve üreten bir grupta olma deneyimi yaşadım. Eğitim alanında olmayı severek Tıp alanında eğitici yetiştiren uzman eğitici seviyesine ulaştım.
Mesleki anlamda çalışmalarımızı değerlendirirken özellikle erken tanı çalışmaları yaptığımız bölgelerde bireylerin bu geri bildirimleri değerlendirmediklerini ya da değerlendiremediklerini izledim. İnsan Psikolojisine ilgim arttı. Hastalanma davranışı, hasta hekim ilişkileri, seçimlerimiz, bedensel ve ruhsal bütünlüğün boyutları gibi konularda düşünüp okumaya, araştırmaya başladım. Bu dönemde insan eliyle oluşturulmuş travmalar alanında beş yıllık bir deneyimim oldu. Bireysel ve toplumsal travmaların uzun yıllar süren etkilerini ve travmalardan iyileşebilme sürecini, travma ile çalışma ve ekip olma rollerini deneyimlediğim ve bu deneyimleri meslektaşlarımla eğitimler aracılığı paylaşabildiğim bir yolculuktu. bu sırada Psikodinamik Psikoterapi Eğitimi de aldım. Burada bireysel ve grup öz deneyimi yaşarken grup dinamiklerini ve dramayı öğrenmek istedim ve İzmir’de Psikodrama Enstitüsü’nde yardımcı terapistlik sürecimi tamamladım.
Yaşamımız tek kişilik bir yolculuk değil, aile ve topluluk içinde büyük bir etkileşim içindeyiz. Bu etkileşime yönelik ilgim ile Aile ve Sistem Dizimleri terapistliği eğitimine başladım. Bu süreçte devam ederken Etnik ve Politik Dizimler, Hastalık ve Kronik Semptom Dizimleri ve Hipnoterapi gibi ek eğitimler de aldım. Aile dizimi eğitimi ile başlangıçta yola çıkmış olduğum toplumsal yaklaşım haline yeniden yaklaşmış ve kim olduğumuz ile ilgili ve dengemizi yitirmemizle ilgili dinamikleri daha kolay anlama, kuşaklararası bakabilme ve danışmanlık yapabilme becerisi edinme şansım oldu. Bu süreçte ayrıca Güney Almanya Psikoterapi Akademisinin eğitmenleri ile Grup Psikoterapisi eğitimi aldım. Grup Terapisi eğitimi sürecinde Balint Grup çalışması, Otojenik Eğitim konularında çalışmayı çok sevdim. Almanya’daki uygulamalar ve Homeopatinin insan üzerindeki etkilerini eğitmenlerimden de işittikten sonra Alman bir hekimin İzmir’e gelerek verdiği Klasik Homeopati eğitimini aldım. Ayrıca yine İzmir’de yetkili bir eğitmenden Avustralya kökenli bir bütüncül beden terapisi olan Bowen Terapisi eğitimini aldım. Bowen terapisi Dünya’da Bedenin Homeopatisi olarak ta anılmaktadır. Bu iki yöntem bedenin kendini iyileştirme sürecine yardım eden son derece nazik ve etkili uygulamalardır. Şimdilerde Ayurveda, Kadim Bilgelikte İnsan Psikolojisi, Kadim Bilgelikte nefes eğitimleri alıyorum. Böylece beden, zihin ve ruh arasındaki iletişim ve bütünlüğü daha iyi kavrama ve geliştirme şansım oluyor.
Şu ana dek öğrendiğim en önemli şey doğanın bizim dışımızda bir varlık olmadığı, doğa ile bir ve bütün olduğumuzdur. Yaşam biçiminin doğadan uzaklaşmasına bağlı olarak, insan kendini Dünyadaki diğer varlıklardan ve hatta diğer insanlardan ayrı bir varlık olarak algılamaya başlamıştır. Aynı şekilde insan yine yakın ya da uzakta olsun ailesi, akrabaları-ataları, partneri, işyeri, ulusu vs ile de etkileşmektedir. Fiziksel, ruhsal ve sosyal olarak bir ve bütünüz. Ayrılık bir yanılsamadır. Bu ayrılık duygusunun yarattığı sonuçları her gün bedenimizde ve yaşamımızın her alanında deneyimlemekteyiz. Doğanın harika yaşami işleyişini ve kendi kendini iyileştirme ve dengeye gelme gücü içeren doğamızı anlamalıyız.
Benim yaşamda hedefim kendimi bilebilmek, bütüncül, birleştirici sağlık hizmetlerini mesleki pratiğim olarak uygulayıp, yaygınlaşmasına katkıda bulunabilmektir. Öğrenmeye yaşam boyu devam edeceğim. Size yaşam yolculuğunuzda eşlik edebilmek ve danışmanlık desteği sunabilmek isterim. Yolu yürürken seçimleriniz size ait olacaktır ancak gittiğiniz yönü aydınlatacak bir fener tutabilirim. çünkü aslında her birimiz kendimizi iyileştirme gücü ve sorumluluğuna sahibiz…
Daha iyi bir Dünyada yaşamak için,
Bu bir hayal değildir, sadece daha çok insanın bunu istemesine ihtiyacımız var.
Derinden, sabırla ve ısrarla …….
Sema İLHAN