ZAMANIN RUHU SİZİ ÇAĞIRIYOR!

  Bedenen, zihnen ve ruhen çok zorlanıyor musunuz? Bu sadece sizinle bağlantılı bir problem değil; Çünkü siz bir sisteme doğdunuz ve belli bir zamanda doğdunuz. İçinde bulunduğumuz zamanda;  insan ve gezegen bilincinin hızlı bir uyanış ve yükselişe geçtiği bir yıldayız. Bilinçlerdeki farkındalık, uyanış; çeşitli fiziksel, zihinsel ve ruhsal acı verici deneyimler ile zorlanıyor. 

Dünya artık eskisi gibi bir yer olmayacak. 2 seçeneğimiz var: 

‘’Kendi içsel dönüşümünü gerçekleştirmek ve istediğimiz yeni dünyaya odaklanmak ve bu Dünya’ya uyum sağlamayı gerçekleştirmek.’’

Ya da ‘’Eski tekrarlayan bireysel veya sistemik kalıplara tutunarak, aynı döngüleri yinelemek, dolanıklıklarda kalmak…..

İlişkilerde büyük bir dönüşüm yaşanacak. İnsanlar, sevgi ve bağlılık kavramlarını yeniden tanımlayacak. Daha fazla insan dünyasal maddi zevkler ve manevi değerler arasında denge kurmaya çekilecek. Çünkü bunca çeşitliliğe ve gelişmeye rağmen eşitsizlik ve adaletsizlikler artıyor. İnsanlığımız sorgulanacak. İletişim ve düşünce sistemlerinde yepyeni enerjiler hakim olacak. İnsanlar, daha birlikte, stratejik ve derin düşünmeye yönelecek. Manevi arayışların en yoğun hissedileceği dönemlerden biri olacak.

Sadece uyanmamız yeterli  değil, yaşam öğrendiklerimizi uygulamaya, bildiklerimizi yaşamaya zorluyor. Sadece “frekansımızı yükseltip ışığımızı arttırmak ” değil işimiz, bu ışığı gerçek dünya değişimine topraklamak. Çünkü Dünyanın titreşimi çok hızlı yükselişler yaşıyor ve insan ile karşılıklı olarak birbirlerini etkiliyorlar. Yani sadece anlaman yetmiyor, yeniye yer açman gerekiyor, eski tutunduklarını bırakman…. sen sandığın sahtenin ardından yılanın kabuk değiştirmesi gibi asıl sen kendini gösteriyor. Ya da kelebeğin tırtıla dönüşmesi gibi …. kendin sandığını tümüyle arkada bırakarak yükseliyorsun. 

Bunu vücudunda hissediyorsun

• Bedeninde sağlık sorunları, semptomlar kendini gösteriyor.  Zihnin çok dolu, uykuların bozuldu, dikkatin dağınık, telaş ve kaygı içindesin.
• Artık saçmalıklara ve enerjini çeken durumlara tahammül etmek istemiyorsun, harekete de geçemiyorsun.
• Yüzeysel ve yapay olan her şeye karşı aşırı duyarlısın, aniden oyundaki rolünden sıkıldın. 
• Bir zamanlar sana anlam veren durumlarda aniden boş hissediyorsun. Yaşamın anlamı yön değiştiriyor.
• Kalbinde hissettiğin gerçek bir şeyi yaşamak için can atıyorsun – tam olarak ne olduğunu bilmesen bile.

Harekete geçemedikçe ruhen sıkışıyorsun; daha depresif ya da daha endişeli oluyorsun, içtiğin ilaçların sayısını artıyor. 

Bu bulgular kendini kaybettiğinin bir işareti değil. Bu, bir sonraki aşamaya geçmeye hazırlandığının bir işaretidir. Depresyonda değilsin, uyanıyorsun… ne zaman başladığını tam olarak hatırlamıyorsun belki, sanki bir olay oldu ve ondan sonra değişti diye düşünebilirsin. Oysa daha ziyade zamanla yavaş yavaş yaşamına sızdı ve yorgunluk, keyifsizlik, göğsünde bir ağırlık gibi deneyimlediğin bulgular oluştu. İnsanlar ile arana mesafe girdi, içe çekildin, yalnız kalmak istedin ya da hiç yalnız kalamadın ama insanlar ile de bütünüyle olamadın. Bunu depresyon olarak kabul ettin. Ama aslında bu hissettiklerin bir son değil de yeninin başlaması yolu ise?

BENLİĞE İNİŞ
Carl Jung hayatının 6 yılını tam da bu karanlığa doğru bilinçli bir sürüklenişle geçirdi, İlk başta  çöküş gibi deneyimlese sonra  benliğe iniş adını verdi, ve bizlere aktardı. 

Eric Fromm otomatik yaşamaya bilincin devre dışı kalmış hali anlamında; “robot uyumuluğu” adını veriyor.

” Kısaca özetlemek gerekirse, birey kendi olmaktan çıkar; kültürel kalıpların kendisine sunduğu kişiliği tümüyle benimser; böylece tıpkı diğerleri gibi ve onların kendisinden beklediği gibi olur…. (ve böylelikle) çevresindeki milyonlarca diğer robot ile aynı olur ve artık kendini aynı hissetmez, kaygı duymaz. Ama ödediği bedel yüksektir; kendi benliğini yitirmiştir. ” Özgürlükten Kaçış, Payel Yayınları

Zihnen uyum sağlamış gibi hissetsen de bedenin sonunda Hayır! diyerek seni durduracaktır.

Kendin olmaya hazır mısın? Yeni Enerjiyi dünyaya topraklamaya hazır mısın? Öncelikle kendi titreşimini dengelemeye, yükseltmeye ihtiyacın var. Ve sonrasında da bu hep öncelik alanın olmalı…..

İki çalışma planladım.

Bu İlk çalışmada: Kişisel alana-Ben düzeyine odaklanacağız.

Benim  Bedenim, Zihnim ve Ruhumun neye ihtiyacı var? 

Bu parçaların arasında nasıl bir ilişki var? Ayrı ayrı dinamikler sandığın semptomlara bütüncül bakmak, anlamak, ortak dinamiği ve ihtiyaçlarını görebilmek ve bütüncül şifa ile yeni niteliklerinin uyanması… Senin aile sisteminin bu alanlar ile ilişkisine dair farkındalık ve bireyleşmeye doğru yönelebilme….

Bu nedenle insan bedeninin dengesi ve yukarısı ve aşağısı arasındaki bağlantısı onu bir yaşam ağacı gibi bir varlık olarak tanımlayan eski bilgeleri hatırlatır. Kökleri ile sağlıklı bir şekilde bağlanmış, gövdesi sağlam ve dik, iyi beslenmiş, sağlıklı budanmış ve meyvelerini vermeye hazır……

 

Bu çalışma 14 Eylül 2025 tarihinde saat 17.00-22.00 arasında online olarak yürütülecektir, kuramsal bilgiler paylaşılacak ve Bilen alanda dizim çalışmaları yapılacaktır. Katılımcı sayısı 12 kişi ile sınırlıdır.

KAYIT FORMU

 Kayıt formunu doldurduğunuzda size zoom linki iletilecektir. 

Sorularınız  için 0552 203 44 64 ü arayabilirsiniz.

veya drsemailhan@gmail.com adresine yazabilirsiniz.

görüşmek dileği ile ve sevgiyle

 

Dr Sema İlhan

 

” Aile Dizimi Terapisi özünde insanı biyo-psiko-sosyal bir varlık olarak ele alır. Şimdiyi, geçmişi ve geleceği etkiler. İnsan varlığını bireysel bedensel, zihinsel, ruhsal ve manevi bir varlık olarak anlar ve ataları ile bağlantılı boyutlarını görünür kılar.

Çünkü kuantumun biyolojiye uyarlanması ile simbiyogenez bizim bilincimizin daha büyük kolektif bilinçler ile bağlantısı ortaya açıktı.

Kuantum alanı ile ilgili öğrenilenler Biyolojiye uygulandığında katılımcılar, bireysel bilinci aşan kolektif bir enerjik rezonans olan “morfogenetik alana” dokunarak atalarının bilgeliğine ve iyileştirici enerjilerine erişir. Bireyler, mevcut zorlukların üstesinden gelmek için esnekliklerinden ve bilgeliklerinden yararlanarak atalarıyla derin bir bağlantı kurarlar. Aile Dizimi Terapisinin bu manevi boyutu, ruh düzeyinde iyileşme ve dönüşüm için derin bir fırsat sunar.”