Ebeveynlik
Birçok ailede ebeveynler ve çocuklar arasında işler hiç te öyle huzurlu gitmiyor. Pek çok sağlık ve eğitim sorunları, bağımlılıklar, yeme bozuklukları gibi sorunlar ile ebeveynler çözüm arayışında çaresizlik hissediyor. Ebeveynler ve çocuklar için sistemik bir bakış işe süreci değerlendirebilmek giderek daha önemli oluyor. Çünkü “Problemin tanımı sorunu tanımlamaktan zor olsa da çözüme götürür demiş Einstein. “ Problemlerin tanımlanabilmesi zor olsa da çözümü vardır.
Birçok ebeveyn içsel olarak suçlulukla kızgınlık arasında bocalarken çocukların gereksinim duyduğu sağlıklı ve güvenli sevgi ortamını oluşturamıyor. Gerçekte çocuklar ve ergenler ebeveynlerinin “Gölge” yanını yansıtıyorlar. Ebeveynler onlara kızıp suçlayabilir veya sorumluluklarını üstlenebilirler. Eğer bu problemi bir fırsat olarak görebilirlerse, bu tekrar döngüsünü de anlayabilirler. Bir Alman psikoterapisti ve Sistemik aile Dizimi çalışmasının yaratıcısı olan Bert Hellinger, uygun düzendeyken sağlık, mutluluk ve başarıya zemin hazırlayan belirli aile dinamikleriyle yüz yüze geldi. Aile sisteminde “düzensizlik” meydana geldiğinde, hastalıkların, kendi kendine sabotaj kalıplarının oluştuğunu saptadı. Bu ilişkileri bağ, denge, sıra-düzen başlıkları altında grupladı ve aile sisteminde kolektif vicdanı tanımladı.
Hellinger, ailede erkek ve kadın arasındaki düzenin yanında ebeveynler ve çocuklar arasındaki düzenin de işleyişini saptıyor. Uygun düzen, ebeveynlerin çocuklara vermesi ve çocukların ebeveynlerinden almalarıdır. Bu tersine çevrildiğinde, sayısız ailede olduğu gibi, bulgular, otoimmün hastalık, bağırsak rahatsızlığı, kanser, otizm ve diğer birçok fiziksel rahatsızlık dahil olmak üzere her yeni doğanın kronik hastalığı olarak ortaya çıkabilir. Aile sistemi uygun olmadığında insanlar ilişkileri ve finansal güvenliği bulmakta veya sürdürmekte zorluk çekebilirler.
Aile sistemi tek yönlü bir cadde gibi büyükten küçüğe bir akışı gerektirir. Evet, ebeveynleriyle ilgilenen zorlu durumlardan dolayı küçük yetişkinler olmak zorunda kalan çok sayıda çocuk var. Maalesef, bu durumun bedelini ödüyorlar ve bu düzen bozukluğu onları er ya da geç hayatta etkileyecek dengesizlik yaratıyor.
Ebeveynlerin iç çatışmaları, kendi ebeveynlerinden aktardıkları, yaşanmamış hayatlarının ve yaşadıklarından farkındalığı olmayanlar çocuklarına aktarılıyor.
Bir Ebeveyn, çocuklarımızın gerçek anlamda “bizim” olmadığını bilir. Aksine, onlar bir kendi yolculuğunu yapan varlıklardır. Ve derslerini kabul etmeyi seçmemiz durumunda, en büyük öğretmenlerimiz olabilirler. Çocuklarımızla ilişki kurarken zor duygular tetiklendiğinde, bu bizim için, kendi travmamızla bağlantılı gölge yanlarımızı gösteren ve koşulsuz varlığımız için bizi çağıran bir şeydir.
Sistemik olarak ebeveynlerin de çocuklarından öğrenmesine olanak yaratan bir şey ve bu ebeveyni daha yetişkin ve “yeterince” iyi ana baba yapar.
Bu çalışma ile hangi yaşta olursanız olun ana babalarınız ve/veya evlatlarınızla hatta bir arada veya ayrılmış eş olma halleriniz, problemleriniz için katılabilirsiniz.
Her iki çalışmaya da katılabilir veya birisini tercih edebilirsiniz. Eş olarak birlikte katılabilirsiniz, boşanmış bile olsanız… Çünkü çocuklar aranızda her zaman sürecek bir bağ oluşturmuştur.
17 Nisan çarşamba 18.00-22.00 arasında ve 28 Nisan pazar 10.00- 18.00 saatleri arasında yürütülecektir.
Kayıt için 0552 203 44 64 numaralı telefonu arayabilirsiniz
sorularınız için ilhan.sema@gmail.com mail adresine yazabilirsiniz
sevgiyle ve görüşmek dileğiyle